Gururun İnc inmesi Ne Demek? İnsan Benliğinin Kırılgan Noktası Bir psikolog olarak insan davranışlarını gözlemlerken en çok dikkatimi çeken olgulardan biri gururun incinmesidir. Çünkü bu duygu, görünüşte basit bir hayal kırıklığı gibi dursa da, aslında insan benliğinin en derin, en savunmasız yerinde meydana gelen bir sarsıntıdır. Bir söz, bir davranış ya da bir ihmal — ve bir anda iç dünyada yankılanan o tanıdık ses: “Ben bunu hak etmedim.” Peki, gururun incinmesi tam olarak ne anlama gelir? Bu kırılganlık, hangi psikolojik süreçlerin sonucudur? Bilişsel Psikoloji Perspektifi: Benlik Algısının Çatlaması Bilişsel psikolojiye göre gururun incinmesi, bireyin benlik şeması ile dış dünyanın geri…
Yorum BırakYeni Yuva Hikayeleri Yazılar
Grup Kime Denir? Ekonomik Davranışların Görünmez Gücü Bir ekonomist için her analiz, sınırlı kaynaklar ve sonsuz ihtiyaçlar arasındaki o ince dengeyle başlar. İnsan, karar verirken yalnız değildir; tercihlerini etkileyen, yönlendiren, hatta bazen sınırlayan bir çevrenin içindedir. İşte bu çevre, bir başka ifadeyle “grup”tur. Peki, grup kime denir? sorusunu ekonomi biliminin merceğinden incelediğimizde, karşımıza yalnızca sosyal bir kavram değil, piyasa dinamiklerini şekillendiren güçlü bir ekonomik aktör çıkar. Ekonomik Perspektiften Grup: Bireyin Ötesindeki Rasyonalite Ekonomide “grup”, benzer çıkarları, hedefleri veya beklentileri paylaşan bireylerin oluşturduğu karar birliğidir. Ancak bu birlik, sadece sosyal aidiyetle açıklanmaz; ekonomik davranışın temel belirleyicisidir. Çünkü piyasada hiçbir birey tamamen…
Yorum BırakEtkin Gözeneklilik Nedir? Edebiyatın Katmanlarında Anlamın Sızma Gücü Giriş: Kelimelerin Gözeneklerinden Sızan Gerçeklik Edebiyat, tıpkı insan ruhu gibi gözeneklidir. Her kelime, her cümle arasında ince boşluklar vardır; anlamlar, duygular ve çağrışımlar bu gözeneklerden sızar. Etkin gözeneklilik, yalnızca bir fizik terimi değildir; edebiyatın damarlarında dolaşan, anlatının geçirgenliğini belirleyen bir metafordur. Bir metnin okura ne kadar nüfuz ettiğini, kelimelerin ne ölçüde yankı bulduğunu ve bir karakterin iç dünyasının ne kadar geçirgen olduğunu anlamak için bu kavramı edebi düzleme taşımak gerekir. Edebiyatçılar için her metin, bir yüzey değil, bir derinliktir; her satır, başka bir satırı geçirgen biçimde barındırır. Gözeneklilik burada, metnin kendi içsel…
Yorum BırakHarap Nasıl? Küresel ve Yerel Perspektiflerden Bir Bakış Kimi zaman bir kelime, bir duygunun, bir toplumun, hatta bir çağın aynası olur. “Harap” da onlardan biri. Yıkılmış, çökmüş, dağılmış… Ama aynı zamanda yeniden doğmak için toprağın altına gizlenmiş bir tohum kadar umutlu. Bu yazıda, “harap” kavramına yalnızca bir kelime olarak değil, bir insanlık hâli olarak bakacağız — hem küresel hem de yerel bir mercekten. Harap Olmanın Evrensel Anlamı “Harap” denildiğinde çoğu insanın aklına fiziksel yıkım gelir: savaşlarla sarsılmış şehirler, terk edilmiş evler, doğanın öfkesine yenik düşmüş köyler… Ancak küresel ölçekte baktığımızda, haraplık sadece taşın toprağın değil, insan ruhunun da bir ifadesidir.…
Yorum BırakE Husserl neyi savunur? Fenomenolojinin kurucu iddiaları ve güncel tartışmalar E Husserl neyi savunur? sorusu, modern felsefenin en etkili girişimlerinden birine açılan bir kapıdır: fenomenoloji. Husserl’in projesi, bilginin ve anlamın kökenine ulaşmak için “şeylerin kendisine” dönmeyi, yani deneyimin verili olduğu tam biçimiyle betimlenmesini savunur. Bu hareket, hem psikolojizm eleştirisiyle hem de bilinçteki yönelimsellik (intentionality) fikriyle şekillenir. Aşağıda Husserl’in tarihi bağlamını, temel kavramlarını ve günümüzdeki akademik tartışmaları, akıcı ve anlaşılır bir çerçevede ele alıyorum. Tarihsel arka plan: Psikolojizme karşı mantığın özerkliği Husserl, 1900–1901 tarihli Logical Investigations’ta dönemin yaygın eğilimi olan psikolojizme karşı çıkar. Psikolojizm, mantık yasalarının psikolojik süreçlere indirgenebileceğini savunuyordu. Husserl’e…
Yorum BırakBir Şey Her Zaman Bir Şeyin Bilincindedir: Öğrenmenin Felsefi ve Pedagojik Anlamı Bir sınıfa girdiğinizde, öğrencilerin gözlerindeki merakı gördüğünüz o an… İşte öğrenmenin gerçek anlamı orada gizlidir. Öğrenme, yalnızca bilgi edinmek değil, farkına varmaktır. İnsan, öğrenirken dünyayı değil, dünyaya dair kendi bilincini dönüştürür. Bu bağlamda, “Bir şey her zaman bir şeyin bilincindedir” sözü, öğrenmenin doğasını en yalın hâliyle ifade eden bir düşüncedir. Bu söz, Edmund Husserl’e, yani fenomenolojinin kurucusuna aittir. Husserl ve Bilincin Yönelimi: Öğrenmenin Felsefi Temeli Husserl’in “Bir şey her zaman bir şeyin bilincindedir” ifadesi, bilincin yapısal özelliğini anlatır: her bilinç, bir nesneye yöneliktir. Yani düşünce, duygular ya da…
Yorum BırakAntrasit Gri Nasıl Bir Renk? Gri Tonların Felsefi Derinliğinde Bir Yolculuk Bir filozof olarak, renklerin yalnızca görsel bir olgu olmadığını, aynı zamanda varoluşun metaforları olduğunu düşünürüm. Renk, insanın dünyayı algılama biçiminin dışavurumudur; ışığın nesneyle, algının bilinçle buluştuğu noktada ortaya çıkar. Bu nedenle “Antrasit gri nasıl bir renk?” sorusu, yalnızca estetik bir merak değildir — aynı zamanda etik, epistemolojik ve ontolojik bir sorudur. Çünkü antrasit gri, ne tam siyah ne de beyazdır; tıpkı insan yaşamı gibi, belirsizlikle anlamın arasında salınır. — Epistemoloji: Bilginin Tonları Arasında Antrasit Gri Bilgi, her zaman siyah ya da beyaz değildir. İnsan, dünyayı mutlak doğrularla değil, gri…
Yorum Bırakİstikamet Şehidi Ne Demek? Toplumsal Yapılar ve Cinsiyet Rolleri Çerçevesinde Bir İnceleme Toplumların geçmişini ve bugününü anlamaya çalışırken, kelimelerin ve kavramların derin anlamlarını çözümlemek, bir araştırmacı için önemli bir yolculuktur. Kelimeler, toplumsal yapıları, normları ve bireylerin değer yargılarını yansıtan araçlardır. Bugün, “istikamet şehidi” gibi bir kavram üzerinden, toplumsal normlar, cinsiyet rolleri ve kültürel pratikler üzerine düşündüğümüzde, toplumların ne kadar derin bir etkileşim ve değişim içinde olduğunu daha iyi kavrayabiliyoruz. Peki, istikamet şehidi nedir ve neyi temsil eder? Bu kavramın tarihsel ve sosyolojik bağlamda ne anlama geldiğini inceleyerek, toplumsal yapıların bireyler üzerindeki etkisini anlamaya çalışalım. İstikamet Şehidi: Bir Kavramın Sosyolojik Derinliği…
Yorum BırakGöktürkçe Kam Ne Demek? Ekonomik Bir Perspektiften Anlamın İzinde Bir ekonomist olarak, kaynakların sınırlılığı ve insanların bu kaynaklar karşısındaki tercihleri üzerine düşünmek kaçınılmazdır. Ancak ekonomik analiz yalnızca parayla ya da üretimle sınırlı değildir; değerlerin, inançların ve anlam sistemlerinin nasıl şekillendiğini de kapsar. Göktürkçe bir kelime olan “Kam”, yüzeyde bir “şaman” anlamına gelse de, derinlerinde bir tür ekonomik denge ve kaynak yönetimi felsefesini taşır. Bu yazıda, “Göktürkçe Kam ne demek?” sorusuna yalnızca dilbilimsel değil, aynı zamanda ekonomik bir bakışla yaklaşacağız. “Kam”ın Anlamı: Ruhsal Liderlikten Kaynak Yönetimine Kam sözcüğü, eski Türk toplumlarında doğa ile insan arasındaki ilişkiyi yöneten, manevi lideri ifade ederdi.…
Yorum BırakKredi Kartı Eşe Teslim Edilir mi? Gerçekten Bu Kadar Basit mi? Kargo kapıya geliyor, siz evde yoksunuz. Eşiniz açıyor kapıyı. Teslimatçı elindeki paketi uzatıyor: “Kredi kartınız geldi.” Peki, şimdi ne olacak? Eşinize teslim edebilir mi? Bu kadar önemli bir belgeyi “aynı soyadı taşıyorlar” diye vermek doğru mu? Bugün, bu soruya “evet” veya “hayır” demekle yetinmeyeceğim. Çünkü mesele bundan çok daha derin: sistemin güvenlik anlayışı, bankaların çelişkili politikaları ve vatandaşın bu sistemde ne kadar korunduğu üzerine ciddi bir tartışma başlatma zamanı geldi. — Kredi Kartı Teslimatında Gerçek Güvenlik Nerede Başlıyor? Kredi kartı, sıradan bir zarf değil; finansal kimliğinizin fiziksel hali. Üzerinde…
Yorum Bırak