Kredi Kartı Eşe Teslim Edilir mi? Gerçekten Bu Kadar Basit mi?
Kargo kapıya geliyor, siz evde yoksunuz. Eşiniz açıyor kapıyı. Teslimatçı elindeki paketi uzatıyor: “Kredi kartınız geldi.”
Peki, şimdi ne olacak? Eşinize teslim edebilir mi? Bu kadar önemli bir belgeyi “aynı soyadı taşıyorlar” diye vermek doğru mu?
Bugün, bu soruya “evet” veya “hayır” demekle yetinmeyeceğim. Çünkü mesele bundan çok daha derin: sistemin güvenlik anlayışı, bankaların çelişkili politikaları ve vatandaşın bu sistemde ne kadar korunduğu üzerine ciddi bir tartışma başlatma zamanı geldi.
—
Kredi Kartı Teslimatında Gerçek Güvenlik Nerede Başlıyor?
Kredi kartı, sıradan bir zarf değil; finansal kimliğinizin fiziksel hali. Üzerinde adınız, kart numaranız, bankanızın adı var. Kısacası, yanlış ellere geçerse başınıza açılabilecek dertlerin sonu yok.
Buna rağmen hâlâ birçok kargo firması, “eşiniz alabilir”, “yakınınız teslim aldı” diyerek teslimatları elden çıkarıyor.
Bu uygulama, bankacılık güvenliği açısından açık bir zafiyet.
Peki neden hâlâ sürüyor? Çünkü bankalar ile kargo şirketleri arasında “müşteri memnuniyeti” bahanesiyle çizilmiş esnek bir sınır var. Kartın gecikmesi istenmiyor, müşteri memnuniyetsizliği olmasın diye teslimatlar gevşek yapılıyor.
Ama bu rahatlık, güvenliğin tam kalbine saplanan bir bıçak değil mi?
—
Bankalar Neden Bu Konuda Net Değil?
Bazı bankalar açıkça “sadece kart sahibi teslim alabilir” diyor.
Bazılarıysa gri bölgede kalıyor: “Aynı adrese, aynı soyada sahip biri teslim alabilir.”
Bu çelişki, sahtekarlığa davetiye çıkarıyor.
Birçok kullanıcı sosyal medyada aynı şeyi söylüyor: “Kartımı komşuma teslim etmişler, ben şok oldum.”
İşte tam bu noktada, asıl soruyu sormalıyız:
Bankalar güvenliği gerçekten önemsiyor mu, yoksa hız uğruna riski müşteriye mi yüklüyorlar?
—
Eşiniz Kartınızı Alabilir Ama… Sorumluluk Kimin?
Evet, eşiniz sizin adınıza kartı alabilir — ama bu durumda tüm sorumluluk size geçiyor.
Kargo firmasının sisteminde “teslim edildi” yazdıktan sonra, kartın başına ne geldiği bankanın umursadığı bir konu değil.
Yani kart kaybolsa, kopyalansa, hatta aktifleştirilmeden dolandırıcılık yapılsa bile;
“Eşiniz teslim almış” cümlesiyle dosya kapanıyor.
Bu noktada hem kullanıcı hem de yasa koyucu için ciddi bir boşluk var.
Bankacılık Kanunu’nda “kredi kartı sadece sahibine teslim edilmelidir” ifadesi netleşmemiş.
Kargo firmaları ise “biz kimlik kontrolü yaptık” bahanesine sığınıyor.
—
Peki, Asıl Suçlu Kim?
Kargo çalışanı mı?
Bankalar mı?
Yoksa bu sistemi sorgusuz kabul eden biz müşteriler mi?
Gerçek şu ki, herkes biraz suçlu.
Ama en çok zararı gören, yine vatandaş.
Bir banka, müşterisini korumak için “birebir teslim” kuralını uygularsa, kimse ses etmez.
Ama bazıları hâlâ “sistemi tıkamasın” diye güvenlikten taviz veriyor.
Ve ironik biçimde, o taviz bir gün dolandırıcılıkla sonuçlandığında yine mağdur olan vatandaş oluyor.
—
Teslimat Sürecinde Ne Yapılmalı?
Kredi kartı teslimatında yalnızca kart sahibi kimlik ibrazıyla imza atarak teslim almalı.
Eş, akraba, komşu gibi üçüncü şahısların kart teslimi kesinlikle yasaklanmalı.
Bankalar bu konuda açık, yazılı ve şeffaf politikalar yayınlamalı.
Kargo firmaları, kredi kartı gibi belgelerde “bizzat teslim zorunluluğu” eğitimini personeline vermeli.
—
Tartışma Başlasın: Sizce Fazla mı Abartıyoruz?
Bazıları “Eşim benim yarım, elbette alabilir” diye düşünebilir.
Ama mesele güvenlikte “eş” ya da “yakın” kavramı değil, sistemin standartlarıdır.
Bugün eşiniz alır, yarın komşunuz… sonra da kimse fark etmeden kart bilgileriniz bir dolandırıcının eline geçer.
Kredi kartı eşe teslim edilir mi?
Yasal olarak gri, etik olarak tartışmalı, güvenlik açısından ise tam bir hata.
Siz ne düşünüyorsunuz?
Kartınızın size değil, bir başkasına teslim edilmesine göz yumar mısınız?
Yoksa “bana ait olan, bana teslim edilmeli” diyerek bu gevşek düzeni sorgular mısınız?
Tartışma zamanı.