Hakkâri’nin nüfusunun az olmasının nedeni nedir ?

Hakkâri’nin Nüfusunun Az Olmasının Nedeni Nedir?

Hakkâri… Adını duyduğunuzda gözlerinizde bir uzaklık beliriyor değil mi? Yüksek dağlar, serin rüzgarlar, bol oksijen ve… az nüfus! Peki, bu kadar güzel bir yerin nüfusu neden düşük? Hadi gelin, bu soruyu eğlenceli bir şekilde çözelim.

Şimdi, bir durumu ele alalım: Erkeklerin çoğu, stratejik ve çözüm odaklı düşünür. Hakkâri’nin nüfusunun az olmasının sebebine dair erkekler ne derdi? “Abi, dağlar yüksek, yol zor, ulaşım sıkıntılı. Kısacası, buraya gitmek, gerçekten bir strateji gerektiriyor. Herkes bu kadar zahmete katlanmaz.” Hemen net bir çözüm önerisi de gelir: “Yol yapılır, dağlar aşılır, hemen nüfus artar!” Ancak, işin içine biraz empati katarak, biraz da ilişki odaklı düşünmeye başlarsak…

Kadınlar, aynı konuda biraz daha farklı bir yaklaşım sergileyebilir. “Evet, yol yapıldı, dağlar aşılabilir. Ama o kadar yalnız ve ıssız bir yer ki… Yani, oraya taşınan insan sayısı çok düşük çünkü orada kuracağın ilişkiler az, etkileşim de o kadar kısıtlı.” Ah, tabii ki! Kadınlar genellikle toplumsal bağları daha fazla önemser, ve Hakkâri’deki o huzurlu, izole ortamda belki de daha fazla kişi birbirine bağlanmayı istemiyor olabilir.

Peki, Hakkâri’nin nüfusu neden hala düşük? Hakkâri’nin etrafındaki dağlar ve vadiler, bir yandan bu bölgeyi doğal bir kalkan gibi korurken, diğer yandan da ulaşım zorlukları ve coğrafi engeller, buradaki nüfusun artmasının önünde büyük bir engel. Evet, bu tamamen erkeklerin çözüm odaklı bakış açısına hitap eden bir durum: “Yol yapılır, burası dünyanın en güzel yeri olur!” Ancak, bu engellerin yalnızca fiziksel olmadığını anlamak gerek. Bu kadar izole bir yerin insanları üzerinde bıraktığı etkiler de önemli bir faktör.

Bununla birlikte, Hakkâri’nin nüfusunun düşük olmasının bir başka nedeni de bölgenin geleneksel yapısı. Kadınların içgüdüsel olarak daha ilişkisel ve empatik bakış açılarıyla düşündüğünü hatırlarsak, Hakkâri’nin nüfusunun düşük olmasına yalnızca coğrafi koşullar değil, belki de kültürel unsurlar da etki ediyordur. İnsanlar, birbirleriyle sürekli etkileşimde bulunamadıkları bir yerde uzun süre kalmakta zorlanabilirler. İnsan ilişkilerinin daha fazla değer gördüğü yerlerde, kalabalıklar daha çabuk büyürken, Hakkâri gibi izole yerlerde, insanlar birbirlerine daha fazla bağımlı hale gelir. Yani, sosyal bağların azlığı da bir nevi Hakkâri’nin sakinliğini açıklayabilir.

Tabii ki, Hakkâri’nin nüfusu her geçen yıl biraz artıyor. Ancak, orada yaşamayı tercih edenler genellikle çevreyi, doğal güzellikleri, sakinliği ve bağlarını seven insanlar oluyor. Erkekler için bu, “Yüksek dağlarda yaşamak, kendi başına bir macera!” olarak görülebilirken; kadınlar, bu sakin yaşamda belki de huzur ve doğa ile baş başa kalma fikrini daha cazip buluyor.

Eğer bir çözüm önerisi istenirse, belki Hakkâri’nin düşük nüfusunun ardında sadece coğrafya ve kültür değil, aynı zamanda kalabalıklardan kaçma isteği de vardır. Hakkâri, yüksek dağlarının arasında sıkışıp kalmış küçük bir cennet gibi ve kimse bu cennette fazla kalabalık görmek istemiyor olabilir!

Sonuçta, Hakkâri’nin nüfusunun düşük olmasının tek bir sebebi yok. Coğrafi engeller, kültürel faktörler, sosyal dinamikler ve belki de hepimizin içinde var olan “Sakin, huzurlu bir yaşam” isteği… Hepsi birleşince, bu güzel bölgenin nüfusu hâlâ az. Ama kim bilir, belki de bu haliyle gerçekten en güzelidir! 😉

Peki, sizce Hakkâri’nin nüfusu nasıl artar? Yorumlarda hep birlikte tartışalım!